handeOkula Uyum Sürecini Kolaylaştırmak 

Hande Hacıömeroğlu

Doğumdan itibaren tüm yaşantımızda kurduğumuz duygusal bağlar hayatımızın akışını farklı yönlerde etkiliyor. Erken çocukluk yıllarında çocuklar onlar için en büyük adımlardan biri olan öğrencilik hayatına başlarken hem akademik hem de duygusal açıdan yeni bir uyum süreci ile karşı karşıya kalıyorlar.


“Hayattaki en büyük mucizelerden biri de eğitim hayatınızdaki ilk yıllarda iyi bir öğretmene rastlamaktır!” diyordu bir yazıda. “İyilik” sözcüğü de kullanıldığı bağlama göre farklılık gösteren soyut kavramlardan sadece bir tanesi ancak bu yazıda “iyi bir öğretmen” ifadesinin okul öncesi dönemdeki çocuklar için nasıl karşılık bulduğunu sizlerle paylaşmak istiyorum:  Öğrencisini anlayan, öğrencisi ile anlaşmayı tercih eden, öğrencisine rehberlik eden, hayata bakış açısını değiştiren, geliştiren ve zenginleştiren, daha barışçıl ve özgürlükçü bir anlayış sunan bir yaklaşımı ifade ediyor.

Öğrenci ve öğretmen arasında güvenli bir bağ kurularak, çocuğun tüm özelliklerinin kabul gördüğü bir tutum izlendiğinde çocuklar da eğitim ve öğretim sürecine ruhsal bir yatırım yapacak; kabul edici ve sevgiye dayalı bir tutum sergileyeceklerdir.

Çocuklar ev ve okul ortamında yaşadıkları olayları kendi bakış açılarından paylaşabilme zemini bulabilmeliler. Duyguları ile ilgili konuştukları zamanlarda her duygunun (korku, üzüntü, kızgınlık, mutluluk, vb.) önemli olduğunu ve duyguların  içinde bulunduğumuz durumlarla baş edebilmek için bize ipucu verdiğini anlamalılar. Örneğin yaşanılan duygu “korku” ise bize “uzak” durmamız gereken bir durum olduğunun sinyalini verdiğini paylaşabiliriz. Duygu durumunun tanımlanması (Seni biraz heyecanlı gördüm bugün!), bu sırada da ara ara çocukların sırtını okşamak veya dokunmak  (sen bunu yapabilirsin, sen güçlü bir çocuksun gibi) duygularını ifade etmelerine yardımcı olacak ve destekleyecek yöntemler olarak kullanılabilir.

Erken çocukluk döneminde çocuklar sosyal ve duygusal alanlarda sorunlarını çözmek için desteğe ihtiyaç duyacaklardır. Okul ve sınıf ortamında çocukların kendilerini güvende hissedebilecekleri alanların ve fırsatların belirlenmesi; sınıftaki arkadaşları ile ilişki kurabilecekleri deneyimlerin arttırılması ve öğretmenlerin sunacağı sosyal ortamlar bu gelişmeye katkı sağlayacaktır.

Uyum sürecinde içsel kaygı yaşayan öğrencilerin öğretmenleri tarafından olumlu ve güçlü yanları fark edildiğinde ve bu tutum ile yaklaşıldığında onlar da daha tutarlı davranışlar sergilemeye başlayacaklardır.

Okula uyum sürecinde öğretmenlerin öğrencinin velisi ile de yakın işbirliği içinde olması; karşılıklı olarak değişime ve yönlendirmelere açık bir tutum sergilenmesi de sosyal becerilerin desteklenmesi ve duyguların paylaşılması yönünde okula uyum sürecini kolaylaştıracaktır.