Günümüz eğitim sistemleri, yaratıcılığı ve katılımcı bir eğitim anlayışını ön plana çıkarmak amacıyla öğrencinin bireysel yaratıcılığını ve merak duygusunu arttırıcı yenilikçi metotların keşfedilmesinin peşindedir. Bu anlamda oyun, drama ve sanatsal performans etkinlikleri yaratıcılığı kışkırtan bir eğitim perspektifi olması açısından oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Bu bölümde sizlerin kuramsal ve uygulama düzeyinde yararlanabileceği örnekler düzenlenmiş ve bu alanda çalışmak isteyen eğitimcilere yöntem, teknik ve kaynakça düzeyinde bir vizyon sunulmaktadır.
İlk olarak şunun altını çizmek gerekir. Bir eğitmenin sınıfa her girişi, sınıfın kapısından içeriye adımını her atışı canlı bir performansı başlatır. Sınıftaki öğretmen bu anlamda bir oyuncu, öğrenciler ise seyircidir. Tabii roller zaman zaman değişecektir. Öğretmen bu rolünü iyi oynamak zorundadır. Bu açıdan bakarsak öğretmen, yönetmen ve düzenleyici rolünü oldukça iyi oynamalı. Elbette ki demokratikvizyona sahip bir yönetmen olmalıdır. Oyun, drama ve sanatsal performans etkinlikleri bu anlamda bir öğretmenin her zaman başvuracağı alanlardır.
Fırtına Bir grup çocuk limandan kaçırdıkları bir gemiyle bir yolculuğa çıkar. Yolculuk esnasında deniz canlılarıyla karşılaşırlar. Büyük bir fırtına çıkar, gemi batar ve bir adaya çıkarlar. Adada değişik maceralar atlatırlar ve Büyücü Gargamel’in tuzağına düşerler. Tuzaktan kurtulurlar ve hep birlikte dans ederler. Bütün bu olanlar bir rüyadır. Bu rüya ders sırasında hayal kuran bir çocuğun
Tanışma Oyunları ve Güven Çalışması Oyunları Hedefler ve Amaçlar Bireyin kendini ifade edebilme becerisini kazanması. Bireyin arkadaşlarıyla doğrudan iletişim kurabilmesi ve benlik algısını keşfetmesi. Bireyin dikkatini başka kişiler ve yeni durumlar üzerinde yoğunlaştırabilmesi. Birey ve topluluk arasında karşılıklı güven duygusunun geliştirilmesi. Uygulama: Bu hedefler doğrultusunda değişik türdeki tanışma oyunlarından ve güven çalışmalarından yararlanılmalıdır. Aşağıda sık kullanılan oyunlardan
Günümüz eğitim sistemleri, yaratıcılığı ve katılımcı bir eğitim anlayışını ön plana çıkarmak amacıyla öğrencinin bireysel yaratıcılığını ve merak duygusunu arttırıcı yenilikçi metotların keşfedilmesinin peşindedir. Bu anlamda oyun, drama ve sanatsal performans etkinlikleri yaratıcılığı kışkırtan bir eğitim perspektifi olması açısından oldukça önemli bir yerde durmaktadır. Bu bölümde sizlerin kuramsal ve uygulama düzeyinde yararlanabileceği örnekler düzenlenmiş ve
Tanışma oyunlarının amacı bir topluluktaki kişilerin birbirleriyle ve eğitimciyle tanışmasını sağlamaktır. Küçük yaştaki çocukların ciddi anlamda tanışma problemi yoktur. Gündelik hayat içinde doğal olarak bu gerçekleşmektedir. Ancak bir sınıf ortamında ilk defa bir araya gelmiş öğrencilerin ve onlarla yeni tanışan bir öğretmenin, aşağıdaki bazı egzersizleri kullanması oldukça yararlıdır. Oyunları oynarken, mümkün olduğunca eğlence ve doğaçlama
Boğalar ve Matador Oyunu Öğretmen çocuklardan birisini matador olarak seçer. Bir grup çocuk ise boğa olur. İspanyol ezgili bir müzikle yapılan bu çalışmada, amaç boğa imitasyonu yapan çocukların bir örtünün, bez parçasının, tişörtün vb. altından geçerek deşarj olmasıdır. Çocuklar örtünün altından geçerken, eğitmen “Ole, Ole” nidaları kullanarak coşkuyu artırabilir. Küçük ve Sevimli Boğalar – İstanbul
Karışmaca Oyunu Eğitmen yer değiştirmesini istediği kişilerin adını söyler. Adı söylenenler yer değiştirir, düdük çalındığında veya “boom” denildiğinde herkes yer değiştirmek zorundadır. Ayakta son kalan kişi oyundan çıkarılır. Bu çalışmada fiziksel dış görünüş özelliklerinden yararlanılarak değişik türde gruplandırmalar yapılır. Amaç, okul öncesinde öğrencilerin diğer kişilerin özeliklerine dair gözlem yapmasını sağlamaktır. Ayrıca, harf, renk vb. öğretilmesi
Bireyler arasındaki güven, hem psikolojik bağlamda hem de toplumsal bağlamda tartışılması gereken bir meseledir. Bu yüzden de, aşağıda örnekleri verilen güven çalışmaları, somut olarak gözlemlenebilir ve uygulaması kolay egzersizlerden seçilmiştir. Psiko-drama temelli güven çalışmaları uygulamalarına yer verilmemiştir. Hacıyatmaz Klasik bir o kadar da zevkli bir oyundur. Bir kişi ebe olur ve gözlerini kapatır. Kendisini
Oyuncakçı dede oyuncaklarını teker teker özenle sandıktan çıkarır. Hepsini yerleştirdikten sonra sandalyesine oturur. Uyuma ve canlanma oyunu yapılır. Oyuncaklar yaşadıkları yerden çok mutludurlar ve müşterilere satılmak istemezler.Yaramaz çocuk ve annesi gelir. Oyuncakların hepsini satın almaya çalışırlar. Acaba oyuncakların sonu ne olacaktır?
Servis şoförü öğrencileri okula götürmek yerine yanlışlıkla hayvanat bahçesine götürür. Çocuklar bu duruma çok sevinirler. Ancak kafeslere kapatılmış hayvanların durumuna çok üzülürler. Onları serbest bırakarak onların yerine geçerler. Bu sırada kötü adam bay X gelir ve patronu için hayvanları kaçırmaya çalışır. Hepsini çuvala doldurur, fakat hayvanlar kaçmayı başarırlar. Hep birlikte lunaparka giderler. Bütün bu olanlar
Hummalı bir hastalığa (gülmeme hastalığına) yakalanmış bir kişinin (prenses veya kral) ebeveynleri, doktorlardan medet bulamamışlardır ve komedyenlerden yardım almaya karar verirler. Komedyenler bir yeteneğini göstererek hastayı iyileştirmeye çalışırlar. Başarılı olamayanlara komik bir ceza verilir. Prensesi Güldürme Oyunu – İstanbul Robert Çocuk İnceleme Merkezi