Türkçe, Sanat, Drama, Müzik, Hareket, Oyun, Fen, Matematik, Okuma Yazmaya Hazırlık ve Alan Gezileri şeklindedir. Öğretmen veya çocuklar tarafından yapılandırılmış/ yarı yapılandırılmış/ yapılandırılmamış etkinlikler sınıf içinde yapılabileceği gibi açık havada da yapılabilir. Öğretmenlerin bu etkinlikleri mümkün olduğunca açık havada da gerçekleştirmesi beklenmektedir. Etkinlikler tek tek planlanıp uygulanabileceği gibi birden fazla etkinlik çeşidi bir araya getirilip bütünleştirilmiş etkinlikler de hazırlanabilir. Etkinlikler bireysel, küçük grup veya büyük grup şeklinde planlanıp uygulanabilir.

Bireysel etkinlik; çocuğun kendi başına yaparak yaşayarak öğrenmesini amaçlar. Bu etkinlikler, çocukların bireysel ilgi, gereksinim ve yetenekleri ile gelişim özelliklerini dikkate alarak onların potansiyel gelişimlerini desteklemek amacıyla planlanan etkinliklerdir.

Küçük grup etkinliği; çocukların yaş, gelişim özelliği, ilgi ve yetenekleri doğrultusunda gruplara ayrılarak farklı çalışmalar yaptıkları etkinliklerdir. Gruptaki çocukların hepsinin aynı etkinliği küçük gruplar hâlinde yaptıkları etkinlikler büyük grup etkinliğidir. Küçük grup etkinliklerinde ise her grubun etkinliği ayrı ayrı planlanmalıdır. Başka bir deyişle küçük grup etkinlikleri, öğretmenin farklı yöntem ve teknikleri kullanarak aynı kazanım ve göstergelere yönelik etkinlikler planlamasıdır. Böylece çocuklar aynı kazanımlara farklı yollardan ulaşabilirler. Örneğin; çocuklar aynı renk ve boyuttaki kutularla ve artık materyallerle neler yapabilecekleri hakkında konuşurlar, planlamalarını yaparak gruplara ayrılırlar. Gruplar kararlarını uygulayarak üç boyutlu farklı ürünler oluştururlar.

Bir diğer örnekte ise öğretmen çocuklara ilginç gelebileceğini düşündüğü bir nesne ile sınıfa gelir. Bu nesnenin ne olduğu, ne işe yaradığı, hangi malzemelerden yapıldığı hakkında konuşulur. Bu nesne ile neler yapılabileceği sorulur. Çocuklar küçük gruplara ayrılarak karar verdikleri farklı etkinlikleri (müzik, sanat, matematik, oyun gibi) yaparlar.

Büyük grup etkinliği; aynı kazanımlara ulaşmayı amaçlayan, aynı yöntem, teknik ve materyaller kullanılarak sınıftaki tüm çocuklarla birlikte yapılan etkinliklerdir.

Bütünleştirilmiş etkinlik; birden fazla etkinliğin uygun geçişlerle bir araya getirilmesinden oluşur. Etkinliklerin bir etkinlik planının öğrenme sürecinde arka arkaya sıralanması demek bütünleştirmek demek değildir.

Müzik etkinlikleri, çocukların hem bilişsel, dil, motor, sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyen hem de müziksel gelişim sürecini olumlu yönde etkileyen çalışmalardır. Bu çalışmalar, ses ve müzik dinleme ve ayırt etme çalışmaları, ritim çalışmaları, nefes ve ses çalışmaları, şarkı söyleme, çalgı çalma, yaratıcı hareket ve dans, müzik eşliğinde hareket, müzikli öykü oluşturma gibi etkinliklerden oluşur.

Bu etkinlikler, doğru ve nitelikli müzik dinleme, söyleme ve çalma alışkanlıklarını çocuğa kazandırmanın yanı sıra, yerel, ulusal ve evrensel çocuk müziğini tanımasını da destekler. Ayrıca bu etkinlikler, bireysel olarak ve toplulukta müzik yapma, başkalarını dinleme, iş birliği yapma gibi sorumluluklar kazandırır.

Müzik, öğrenmeyi ve algılamayı kolaylaştıran etkin yollardan biridir. Müzik etkinlikleriyle çocuk, ince–kalın, hızlı-yavaş, uzun-kısa gibi pek çok kavramı öğrenir ve pekiştirir. Bunun yanı sıra konuları daha kolay anlayabilir. Eğitici ve öğretici çocuk şarkıları, ezgili saymaca, bilmece, tekerleme ve atasözleri dil gelişimine katkı sağlamak için kullanılan araçlardır. Çocuk bunları söylerken hem zevk alacak, hem de doğru ve akıcı konuşma becerilerini kazanacaktır.

Müzik etkinliğinin, çocuğun motor gelişimine de büyük katkısı vardır. Çocuklar müzikle bedensel hareketleri birleştirerek, müziğin karakterine ve ritmine uygun ve belli bir düzen içerisinde hareket etme becerisini kazanır. Müzik etkinliği ayrıca basit vurmalı çalgılar çalarak el-göz koordinasyonunu ve aynı anda iki elini birlikte kullanabilme becerisini de kazandırır.

Çocukların kendilerini sözel olarak kolayca ifade edemediği durumlarda, müzik etkinlikleri sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyerek özgüven kazanmalarına yardımcı olur.

Müzik etkinlikleri günlük eğitim planında yer alan diğer etkinlikler sırasında da kullanılabilen etkinliklerdir. Ses dinleme ve ayırt etme, şarkı söyleme, ritim çalışması, yaratıcı hareket ve dans, müzik eşliğinde hareket, müzikli öykü oluşturma, işitsel algı gibi etkinlikleri içerir.

Müzik Eşliğinde Dans – İstanbul Robert Çocuk İnceleme Merkezi

Müzik eğitimi yoluyla çocuğun müziksel becerilerinin yanı sıra müzik dışı becerileri de geliştirilebilir. Bu bireysel katkının yanında toplumu birleştirici ve geliştirici bir moral değer olan müziğin, eğitimdeki yerinin önemi tartışılmazdır.

Müzik eğitimindeki temel amaç, çocukta müzik sevgisini uyandırmak, hayal dünyasında müzik imgesini geliştirmek, ritim duygusunu ve kulak duyarlılığını geliştirmektir. Her çocuğun, özellikle kendisini en iyi ifade edebileceği müziksel etkinlik türünde grupla çalışması kuşkusuz onun sosyalleşmesinde de önemli bir yere sahiptir. Seslerin daha anne karnındayken bile çocuğu harekete yönlendirdiği bilinmektedir.

Şarkılardaki nefes yerlerine göre nefes alma, solunum kontrolünü ve akciğer gelişimini sağlayabileceği gibi; çalgılarla çalışma, hem büyük ve küçük kasların gelişimini desteklediğinden motor gelişimi olumlu yönde etkiler.

Kapsamlı bir müzik eğitimi alan çocuk, sanatsal eğitime hazır hale gelir, doğaçlamalar yolu ile yaratıcılığını geliştirir. Kendini müzikle ifade ederken, toplum içindeki yerini, görevlerini fark eder, iç ve dış disiplin geliştirir, müziğin temel kurallarını öğrenir ve değişik çalgılarla tanışır. Bu sayede müziksel bilgi ve becerisi artar, şarkı söyleyebilir, uyumlu dans edebilir ve ritm duygusu gelişir.

Çocuklar şarkı söyleme, çalgı çalma ve dans etme sırasında pek çok şeyi algılar, bilgi ve deneyim kazanırlar. Hareket, şarkı ve oyun bir bütün halindedir. Müzik herkes tarafından öğrenilebilir; doğaldır, bedenseldir ve her çocuğa uygundur. “Müzik öğretimi” olmaktan çok “insan eğitimi” olarak düşünülmelidir; çünkü yaratıcılığı geliştirmektedir ve yaratıcı çocuklar yaratıcı bir toplum için gereklidir.

Bu kadar olumlu katkıları olan müziğin okul öncesi eğitimde kullanılması son dönemlerde büyük artış göstermektedir. Orff metodu bugün birçok okul öncesi sınıflarında kullanılmaktadır.

Peki nedir bu Orff metodu?

Carl Orff değerli bir müzik eğitimcisidir ve kendi adını verdiği “Orff Öğretisi” gün geçtikçe tüm dünyada daha fazla tanınmakta ve değer kazanmaktadır.

Orff, çocukların doğuştan sese, ritme ve harekete karşı duyarlı oldukları fikrini temel alır. “Müzikal olmayan çocuk” olmadığına inanır; tüm çocukların ve insanların müzikle ilgilenme, müzik yapma, müzikle yaşama hakkı olduğunu söyler. Günümüzde değişik alanlarda zorluk yaşayan çocuklar da bu öğretiden yararlanmaktadır. Bu metod çocukların sadece dinleyici ya da izleyici değil, etkin olduklarını savunur. Çünkü bu öğretide ortaya çıkan üründen çok süreç önemlidir. Bu süreçte çocuklar bir anlamda kendi müziklerini kendileri yaratırlar. Çocuğun kendi sesi ve vücudu, en değerli çalgı olarak kabul edilir. El çırpma, ayakları yere vurma, eller ile üst bacağa vurma gibi doğal vücut hareketleri çok sık kullanılır. Orff, gelişmiş çalgılar yerine kolay öğrenilebilen, ritmik yönelimli, basit, vücuda yakın çalınan ve akort sorunu olmayan çalgılar yaratmıştır. Bunlar arasında ksilofon, metalofon, davul, çelik üçgen, marakas, çeşitli ziller, trampet bulunur. Çocuklar çalışmalara elleri, ayakları, gözleri, kulakları ve tüm bedenleri ile katılırlar. Bu şekilde dokunarak, izleyerek, duyarak, yaşayarak, oynayarak, ve yaratarak öğrenirler.